Disk Birleşik Metal İş Sendikası Araştırma Merkezi tarafından TÜİK, SGK ve Eurostat verileri üzerinden hazırlanan İş Cinayetleri ve Kayıtdışılık Raporu, Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yaşanan sorunun görünmeyen boyutlarını ortaya koydu
Disk Birleşik Metal İş Sendikası Araştırma Merkezi tarafından TÜİK, SGK ve Eurostat verileri üzerinden hazırlanan İş Cinayetleri ve Kayıtdışılık Raporu, Türkiye‘de işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yaşanan sorunun görünmeyen boyutlarını ortaya koydu. Rapora göre her dört iş kazasından yalnızca “bir tanesi” kayıt altına alınırken, meslek hastalıkları neredeyse yok sayılıyor.
Raporda, “TÜİK tarafından 2013 yılı İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri Araştırma Sonuçları ile SGK Yıllık İstatistikleri karşılaştırıldığında iş kazalarının büyük bir kısmının kayıtdışı olduğu görülüyor” denildi ve 2012 yılında SGK kayıtlarına yansıyan iş kazası sayısının 74 bin 871 düzeyinde bulunduğu belirtildi ve eklendi:
“Buna karşın TÜİK verilerine göre 2013 yılında iş kazası geçirdiğini söyleyenlerin sayısı 706 bin kişi. Buna göre iş kazalarının yüzde 89.4’ü kayıtdışı olarak görülüyor. 2013 yılında ise SGK istatistiklerinde iş kazası sayısı 191 bin 389 olarak kayıtlara geçiyor. Bu veriye göre ise iş kazasına uğrayanların yüzde 72.9’u geçirdikleri kazanın kayıtdışı olduğu görülüyor.”
Araştırma Sonuçları’na göre 895 kişi iken bu sayı SGK 2012 istatistiklerinde 395, SGK2013 istatistiklerinde 351, SGK 2014 yılı İstatistikleri’nde ise 494 düzeyinde hesaplandı.TÜİK verisini sabit kabul edersek meslek hastalıklarında 3 yılın ortalamasına göre kayıtdışı oranı yüzde 99.9 olarak belirlendi.
Kayıt dışı iş kazası en çok küçük işletmelerde
TÜİK verilerine göre her iki iş kazasından biri 1-9 kişi çalıştıran iş yerlerinde gerçekleşiyor. Buna karşın SGK 2013 verilerine göre kayıtlı iş kazalarının sadece yüzde 8.8’i, SGK 2014 verilerine göre yüzde 8’i 1-9 kişi çalıştıran işyerlerinde gerçekleşiyor.
Raporda, 2013 yılı TÜİK ve SGK verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre küçük işletmelerde kayıtdışı iş kazası oranı yüzde 95’i bulunduğu belirtildi. Buna karşın, 500 ve üzeri işçi çalıştıran işyerlerinde iş kazalarına dair iki kurumun elde ettiği veriler yaklaşık olarak birbirini karşılıyor. Raporda, “Ancak bu durum söz konusu firmalarda kayıtdışı iş kazalarının olmadığı şeklinde yorumlanmamalıdır. 10 ila 49 işçi çalıştıran iş yerlerinde her üç iş kazasından ikisi kayıtdışıdır. Kayıtdışı iş kazası oranı 50 ila 249 işçi çalıştıran işyerlerinde yüzde 58, 250 ila 499 kişi çalıştıran işyerlerinde yüzde 16’dır” denildi ve şu bilgilere yer verildi:
“Türkiye’de iş cinayetleri AB ortalamasının 6 katı”
“Türkiye iş cinayetleri açısından son derece kötü bir tabloya sahip. 100 bin işçi başına ölümlü iş kazası oranı bakımından sadece 1. değil aynı zamanda Türkiye‘deki oranlarAvrupa ülkelerinin kat be kat üzerinde. Türkiye iş kazalarındaki yüksek kayıtdışı oranlarına rağmen, kayıtlı işgücü üzerinden yapılan hesaplamalar da bile Avrupa ülkeleri arasında son derece kötü bir yerde. 2013 yılı verileri üzerinden hazırladığımız karşılaştırma tablosuna göre Türkiye‘de ölümlü iş kazası oranı Malta‘nın 2, Hollanda‘nın 17 katı. ABüyesi 27 ülkenin ortalamasının ise 6 Kat üzerinde bulunuyor.”
Metal sektöründe de tablo karanlık
Rapora göre, 27 AB ülkesi ortalaması ile Türkiye arasındaki fark son derece yüksek.Türkiye‘de 100 bin kayıtlı işçi başına düşen iş cinayeti sayısı metal sektöründe 5 ile 21 kişi arasında değişirken, bu oran AB ortalamasında 0.2-3.5 arasında değişiyor. Türkiye‘de metal sektöründeki iş cinayetleri oranı alt sektörüne göre AB ortalamasının 3 ila 30 katını buluyor. En büyük fark Bilgisayar vb. imalatında görülürken, en az fark fabrikasyon metal ürünlerinin üretiminde gözleniyor.
“28 Nisan ‘yas günü’ olmalı”
Raporun sonuç bölümünde, iş kazalarının, meslek hastalıklarının ve iş cinayetlerinin önemine dikkat çekilerek, bu alanda verilen mücadelenin işçi sınıfı mücadelesinin temel meselelerinden biri olduğu ifade edilmiş, bu çerçevede sendikal örgütlenmenin ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması, taşeron ve güvencesiz çalışmanın engellenmesi, piyasanın değil emek ve meslek örgütlerinin katılımı ile kamusal denetimin temel alınması talep ediliyor ve şöylme deniliyor:
“Ayrıca ILO tarafından 2001’den bu güne ‘Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü’ olarak ilan edilen 28 Nisan tarihinin ülkemizde 28 Nisan İş Cinayetlerinde Kaybettiğimiz İşçileri Anma ve Yas Günü olarak ilan edilmesi isteniyor.”